Connect with us

Gündem

Sağlık Turizminin Gözdesi Oldu

Published

on

 

Sağlık turizminde İzmir, Kuşadası ve İstanbul’da toplam 5 farklı kurumla hizmet verdiklerini belirten Gözde Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Op. Dr. Kenan Kalı, yıl sonunda bu sayıyı 10’a yükselteceklerini söyledi.

2023 yılında İngiltere, Almanya ve Fransa başta olmak üzere; Avrupa ülkelerinden 20 bine yakın hastanın tedavisini gerçekleştirdiklerini vurgulayan Kalı, 2024 yılında da yaklaşık 30 bin yabancı hastayı ülkemizde ağırlamayı hedeflediklerini dile getirdi.

Gözde Grubu olarak, İzmir’de Özel Sağlık Hastanesi, Gözde İzmir ve Gözde Kuşadası Hastaneleri ile birlikte 2023 yılında 20 bine yakın hastayla sağlık hizmeti ihracatı yaptıklarını kaydeden Op. Dr. Kenan Kalı, “Alsancak’ta hizmete açtığımız yeni markamız Gözde Dent ve yine grubumuza kattığımız İstanbul’daki yeni bir sağlık merkeziyle birlikte 2023 yılında sağlık turizmi konusunda hizmet verdiğimiz kurum sayısını 5’e çıkardık. İstanbul’da bulunan hastaneleri alıp rehabilite ederek sağlık grubu sistemimizin içine dahil ediyoruz. Şu anda İstanbul’da bir merkezle başladık; 2024 yılı içinde bu sayıyı 5 merkeze çıkarmayı planlıyoruz” diye konuştu.

İZMİR SAĞLIK TURİZMİ İÇİN İDEAL KENT

İzmir ve Ege Bölgesi’nin sağlık turizmi için çok elverişli olduğuna dikkat çeken Kalı sözlerini şöyle sürdürdü: “İzmir sağlık turizm konusunda çok özel bir kent. Fakat özellikle kış aylarında ulaşım zor. Sağlık turizminde birinci konu ulaşılabilir olmaktır. İstanbul’a dünyanın her yerinden uçak var ama İzmir için henüz böyle bir imkan yok. Türkiye’de sağlık turizmi yapan öncü firmalardanız, ancak lokasyon olarak üçüncü bölgede çalışıyoruz. Bana göre bu konuda birinci bölge İstanbul, ikinci bölge Antalya ve üçüncü bölge ise İzmir’dir. Eğer sağlık turizmini layığıyla yapacaksak, ulaşılabilir olmak çok önemli. Bununla birlikte her geçen gün İzmir’e direkt uçuş sayısı artıyor. Bizim çabalarımız da İzmir’e gelen uçak sayısının artmasına katkı sağlıyor. Hastalar sağlık hizmeti almaya geldikçe İzmir’e direkt uçuşların sayısı daha da artacaktır”

2024 YILINDA 30 BİN YABANCI HASTA HEDEFİ

Sağlık turizminde hizmet verecek insan kaynağı konusunda da yatırımlarını sürdürdüklerini belirten Op. Dr. Kenan Kalı, şöyle devam etti: “2022 yılında sağlık turizmindeki hasta sayımız 10 bin civarındaydı bu rakamı yeni yatırımlarla birlikte 2023 yılında yaklaşık iki katına çıkardık. Toplamda sağlık turizmi konusunda 2024 yılı sonuna kadar İstanbul, İzmir ve Kuşadası’nda 10 merkezle birlikte çalışmayı hedefliyoruz. 2024 yılında ise bu sayıyı 30 bine ulaştırmak istiyoruz. İhracat yapabilmek için önce bazı hammaddeleri ithal etmek gerekir. Ama hizmet sektöründe böyle bir durum söz konusu değil. Hizmet sektörünün karlılığı yüksek ve katma değer üreten bir niteliğe sahip. Bu nedenle sağlık turizmi ülkemiz için çok değerli bir alan. Sağlık turizmi konusunda önemli bir süreç içindeyiz. Hizmet alanımızı küresel anlamda geliştirmek istiyoruz. Yurt dışında irtibat ofisleri, klinikler ve sağlık tesisi ortaklıklarıyla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Sağlık turizmi çok nitelikli ve uzun bir yol, biz de bu yolda her geçen gün yeni adımlar atıyoruz. Başta İngiltere, Almanya ve Fransa olmak üzere çok sayıda Avrupa ülkesiyle çalışıyoruz”

ÜLKEMİZİN GELECEĞİNE İNANIYORUZ, YATIRIMLAR SÜRECEK

Sağlık turizmini klasik ve medikal olarak ikiye ayırmak gerektiğini vurgulayan Op. Dr. Kenan Kalı, şu ifadelere yer verdi: “Klasik sağlık turizminde obezite cerrahisi, kulak burun boğaz ve plastik cerrahi, diş tedavileri, saç ekimi, yüz gerdirme ve göz hastalıkları konularında ağırlıklı olarak hizmet veriyoruz. Medikal sağlık turizminde ise kanser cerrahisi, kemik iliği ve karaciğer nakli, robotik cerrahi gibi alanlarda hizmet sunuyoruz. Gözde Grubu olarak hızlı başladık ve iyi yol aldık. Adım adım büyümeyi sürdürüyoruz. Bu konuda yeni istihdamlarımız da oldu. Bir ayağımız Malatya ve Adıyaman’da. Orada yaşanan deprem afetinden maddi ve manevi olarak olumsuz etkilenmemize rağmen ayakta durmaya devam ediyoruz. Oradaki tesislerimiz dimdik ayakta kalmayı başardı. Bu depremden güçlenerek çıktık, gerek cirosal gerekse de hizmet anlamında büyümeyi sürdürdük. Ülke olarak tıpkı kurtuluş savaşında olduğu gibi yara aldık, fakat en büyük kalkınmamızı da o dönemde yaptık. Ülkeniz ne kadar zenginse siz de o kadar zenginsiniz. Ülkenizin güvende olduğu kadar güvendesiniz. Bunun için öz değerlerimize sahip çıkarak ülkemize daha faydalı olmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Her zaman söylediğim gibi ben bu ülkenin geleceğine inanıyorum. Bu nedenle hep cesur adımlar attım. Türkiye Cumhuriyeti çok güçlü bir ülke. 5 – 10 yıl içinde çok daha güçlü bir hale gelecek”

 

Continue Reading

Gündem

Diyarbakır’ın Gururu: Saadet Koktay’a Onur ve Başarı Ödülü

Published

on

Türkiye’nin farklı köşelerinden gelen yetenekler, Erdal Özkaplan tarafından düzenlenen “Türkiye’nin Sihirli Ellerinden Eğitim ve Ödül Gecesi” etkinliğinde bir araya geldi. 7-8 Aralık tarihlerinde Ankara TZOB Otel’de gerçekleştirilen etkinlik, hem mesleki eğitime hem de başarıların ödüllendirilmesine sahne oldu.

Jürilik Eğitimi Ankara Koleji’nde Verildi

7 Aralık günü Ankara Koleji’nde düzenlenen jürilik eğitimi, mesleki uzmanlaşmayı hedefleyen katılımcılara kapsamlı bilgiler sundu. Sektörün önde gelen ismi Erdal Özkaplan liderliğindeki eğitim, yoğun ilgi gördü ve katılımcılara yeni kapılar açtı.

Başarı ve Onur Ödülleri Sahiplerini Buldu

8 Aralık akşamı TZOB Otel’de düzenlenen “Onur ve Başarı Ödülleri Gecesi”, Türkiye’nin dört bir yanından gelen isimlerin başarılarını taçlandırdı. Diyarbakır’dan katılan Saadet Koktay, “Diyarbakır’ın En İyi Türban Tasarım Uzmanı” ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda Saadem Kuaför ve Güzellik Merkezi sahibi olan Koktay, bu ödülle bölgeye büyük bir gurur yaşattı.

Bismil’den Dersim Erdem ve Kulp’tan Aysel Zengin de onur ödülü alan diğer isimler arasında yer aldı. Etkinlikte, Diyarbakır’ın farklı bölgelerinden gelen başarılı isimler, yerel başarıların ulusal ölçekte takdir edilmesini sağladı.

Diyarbakır İçin Çifte Gurur

Diyarbakır, etkinlikten çifte gururla döndü. Yüksek Komite Onur Ödülü ile birlikte, Saadet Koktay’a verilen ödül, bölgedeki yeteneklerin ulusal platformda tanınmasını sağladı. Koktay, ödül sonrası yaptığı açıklamada, başarısını Diyarbakır halkına ithaf ettiğini belirtti.

Türkiye’nin Her Köşesinden Katılım

Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslek erbapları ve sanatseverler, etkinliği unutulmaz bir geceye dönüştürdü. Hem eğitim programları hem de ödül töreni, sektörel gelişime önemli katkılarda bulundu.

Saadet Koktay ve diğer ödül alan isimler, başarı hikayeleriyle genç nesillere ilham kaynağı oldu.

Continue Reading

Gündem

“Sizin Ankara’da ne işiniz var”

Published

on

Kilis’te çeşitli ziyaretlerde bulunan BBP Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Emin Serin sınırın sıfır noktasından DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in “Halep’e Türk bayrağı dikildi diye sevinenler var. Halep kimin toprağı? Kimin şehri? Türkiye, Halep’i Suriye’yi işgal mi etmek istiyor? Soruyoruz.“” sözlerine sert tepki gösterdi.

 

BBP Genel Başkan Yardımcısı Serin, Türkiye’nin dış politikada attığı adımlardan rahatsızlık duyan bölücü terör örgütünün siyasi uzantılarına sesleniyorum: “Sizin milletin meclisinde, Ankara’da ne işiniz var? Ay Yıldızlı AL Bayrağımızın dalgalandığı her yerde biz şeref duyarız.” ifadelerini kullandı.

“KİLİS HALKI BÜYÜK FEDAKARLIK GÖSTERDİ”

Temaslarını il içi program ve etkinliklerle de sürdüren Doç. Dr. Emin Serin yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;

“Kilis, yoğun göçmen nüfusu ile dikkat çeken bir şehrimiz. Bu kadim şehrin vefakar insanları, göçmen krizinde büyük bir fedakârlık örneği göstermiştir. Türkiye’nin insani yardımlardaki liderliği, Kilis gibi şehirlerin özverisiyle mümkün olmuştur.

Suriye’de kalıcı barış ve istikrar sağlandığında, Suriyeli misafirlerimizin güvenli bir şekilde ülkelerine dönüşü için gerekli tüm çalışmaları yapacağız. Bu süreçte Türkiye, insani değerlerden asla taviz vermeyecektir.

“TÜRKİYE YOL GÖSTERİCİ OLMAYA DEVAM EDECEK”

Bu noktada; göçmen krizinin yükünü sadece Türkiye’nin taşımasının adil olmadığını belirtmek isterim. Uluslararası toplum, bu sorunun çözümü için daha fazla sorumluluk almalıdır. Türkiye, “girişimci ve insani dış politika doktrininin bir sonucu olarak; lider ve yol gösterici ülke olmaya devam edecektir.

Suriye’de barışın sağlanması, yalnızca askeri değil, aynı zamanda siyasi bir süreçtir. Türkiye, dünyanın her bölgesinde olduğu gibi, burada da tüm aktörleri kapsayan adil ve kalıcı bir çözüm için öncülük etmeye hazırdır.

“ASLA TAVİZ VERMEYECEĞİZ”

Suriye’nin toprak bütünlüğü bizim için vazgeçilmezdir. Bölgenin parçalanmasına ya da başka güçlerin nüfuz alanı haline gelmesine karşı çıkıyoruz. Bildiğiniz üzere 5 Aralık 2024 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısında bu konu tekrar teyit edilmiştir.

Kilis ve diğer sınır şehirlerimizde, sınır güvenliğini daha da güçlendirecek adımlar atılması gerekiyor. Türkiye’nin toprak bütünlüğünü ve vatandaşlarının güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı hiçbir taviz vermeyeceğiz.

“BM ve ULUSLARARASI KURULUŞLAR YETERSİZ KALDI”

Birleşmiş Milletler ve uluslararası kuruluşlar, Bosna Hersek’te, Kosova’da, Filistin’de, Doğu Türkistan’da ve çeşitli tarihlerde annelere gözyaşı döktüren ve toplumlara zulmü ve ölümü dayatan birçok hadisede olduğu gibi; Suriye krizinde de çözüm üretmede yetersiz kalmıştır. Sessiz kalmıştır. Daha etkin ve adil bir müdahale mekanizması geliştirilmesi acilen gereklidir.

Büyük Birlik Partisi Kilis İl Başkanlığımızın düzenlediği teşkilat buluşmasına katılmak üzere geldiğimiz Kilis’te, aynı zamanda,
7 Aralık Kurtuluş Törenlerine de iştirak etmekten büyük mutluluk duyuyorum.” dedi.

BBP KİLİS’te HAREKETE GEÇTİ!

Büyük Birlik Partisi’nin Kilis İl Başkanlığı bünyesinde ilçelerde faaliyet gösterecek olan yeni ilçe başkanları ve kadın kolları başkanlarının görev tevdilerini de yapan Doç. Dr. Emin Serin Türkiye’nin, Büyük Birlik Partisi’nin birleştirici gücüne ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Continue Reading

Gündem

Kapadokya’nın Sessiz Hazinesi: Keşlik Manastırı

Published

on

Nevşehir’in Ürgüp ilçesindeki Keşlik Manastırı, tarih ve kültür meraklılarını büyülerken, Cabir ve Ayşe Coşkuner çifti, manastırın koruyuculuğunu 23 yıldır sürdürüyor.

Keşlik Manastırı, Tarih ve Kültürle İç İçe Bir Ziyaret Noktası

Nevşehir’in Ürgüp ilçesinin Cemil Köyü’nde yer alan Keşlik Manastırı, tarih, kültür ve inancın harmanlandığı eşsiz bir mekân olarak ziyaretçilerine büyüleyici bir deneyim sunuyor. Erken Hristiyanlık döneminin izlerini taşıyan bu tarihi yapılar, bölgenin kültürel mirasına ışık tutmaya devam ediyor.

 

Keşlik Manastırı’nın Tarihi ve Mimari Özellikleri

Yaklaşık 15 kilometre mesafede bulunan Keşlik Manastırı, sağlam yapıları ve özgün mimarisiyle dikkat çekiyor. Manastırda yer alan şapeller, ayazmalar, kiliseler, salonlar ve keşişlerin ibadet ettiği hücreler, erken dönem Hristiyan keşişlerinin yaşam tarzını ve inançlarını yansıtan önemli yapılar arasında yer alıyor. Bu yapılar, manastırın dini ve kültürel değerini gözler önüne seriyor.

 

 

Keşlik Manastırı’nın Koruyucuları: Coşkuner Ailesi

Keşlik Manastırı’nın günümüze kadar korunmasında Cabir ve Ayşe Coşkuner çiftinin büyük bir rolü bulunuyor. Coşkuner ailesi, dedelerinden devraldıkları bu sorumluluğu 23 yıldır aralıksız sürdürüyor. Manastırı koruma görevini üstlenen aile, tarihi yapıyı ayakta tutmak ve dünya çapında tanıtmak adına önemli bir çaba harcıyor.

Cabir Coşkuner, manastırı ziyaret edenlere rehberlik yaparak, bölgenin tarihini ve manastırın önemini anlatıyor. Çok dilli bir rehber olarak Coşkuner, yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor, bu da Keşlik Manastırı’nın uluslararası ilgi görmesine katkı sağlıyor.

 

Uluslararası İlgi ve Bilimsel Araştırmalar

Keşlik Manastırı, son dönemde yapılan bilimsel araştırmalarla daha fazla dikkat çekiyor. Japon bilim insanlarının manastırda gerçekleştirdiği çalışmalar, fresklerdeki Hz. İsa ve diğer dini sahnelerin daha detaylı incelenmesini sağladı. Bu araştırmalar, manastırın sanatsal ve dini değerine dair yeni bilgilerin ortaya çıkmasına olanak tanıyor.

Continue Reading

Çok Okunan

Copyright © 2017 - 2024 TR Gündemi - trgundemi.com.tr Tüm Hakları Saklıdır.